Türkiye geleceğini güvence altına almasını sağlayacak yaratıcı çocuklar yaratmaya daha büyük önem vermeye başladı.
Küçük yaşlardan itibaren çocuklara kod yazmayı öğretmek Google’ın birkaç sene önce ana hatlarını çizdiği “geleceğin dünyasına hazırlık” anlamında önem taşıyor.
Programlama eğitimine erken yaşlarda başlandığında ve eğitim hayatı boyunca devam edildiğinde kişinin algoritmik düşünme becerisi gelişir ve bu beceriyi hayatının her alanında kullanabilir.
Çocuklar önce bir şey üretebilmeye alışıyorlar, bu ürettiklerini de günlük hayatlarında kullanıyorlar, hayallerini gerçek dünyaya yansıtıyorlar. Hayaller canlanıyor. Buluşu yaratıcılığı ve hüneri kullanıyorlar. Bu çocuklar kendi kendilerine öğreniyor kendi tutkularının peşinden gidiyorlar.. Üniversitede de tabii ki çok farklı şeyler öğrenmiyor ama maker nesli kendi öğrenmesine sahip çıkıyor. Merak ettikten sonra bu neslin önünde kimse duıramaz o merak ettiği şeyi öğrenir ve en üste çıkarır. Anne baba çocukların merakını yeter ki engellemesin.
Üretimi teşvik eden her hareket bunun bir parçası. Şu anda teknolojik kısmı daha ön planda. Çünkü eskiden beri aslında yemek yapabiliyorduk ama mesela cep telefonu yapamıyorduk. Artık insanlar yemek yapar gibi interneti kullanarak cep telefonu bile yapabiliyorlar. Çocuklarımız da bu üretim özgüveni ve bilgisine sahip olduğu anda zaten birer "maker çocuk" oluyorlar. Oyuncaklarını tamir eden, yapan, bilgisayarla oyun dışında kodlama ya da donanım olarak ilgili olan cocuklar bu harekete daha yatkın.
10.11.2016